Çağdaş Çin edebiyatının yaşayan ustalarından A Cheng’in “Satranç Kralı”, “Ağaç Kralı” ve “Çocuk Kralı” başlıklı üç uzun öyküsünden oluşuyor Üç Kral. Nobel ödüllü yazar Mo Yan’in açıkça “o benim idolüm” sözleriyle selamladığı Cheng bu üç öyküsünde okuru devrim yıllarına götürüyor.
Mao’nun gerçekleştirdiği büyük devrimden kısa süre sonra, Çin’de de tıpkı başka ülkelerdekine benzer “mektepten memlekete” hareke
Çağdaş Çin edebiyatının yaşayan ustalarından A Cheng’in “Satranç Kralı”, “Ağaç Kralı” ve “Çocuk Kralı” başlıklı üç uzun öyküsünden oluşuyor Üç Kral. Nobel ödüllü yazar Mo Yan’in açıkça “o benim idolüm” sözleriyle selamladığı Cheng bu üç öyküsünde okuru devrim yıllarına götürüyor.
Mao’nun gerçekleştirdiği büyük devrimden kısa süre sonra, Çin’de de tıpkı başka ülkelerdekine benzer “mektepten memlekete” hareketi gerçekleştirilmiş ve Çinlilerin “Eğitimli Gençler” adını verdikleri lise seviyesine kadar eğitim almış gençler, yeni idealleri gerçekleştirmek ve çağdaş Çin’i inşa etmek üzere kırsal bölgelere giderler. Görevleri bellidir, köylülerle beraber dağda veya tarlada çalışan Eğitimli Gençler aynı zamanda onlara yeni Çin devletinin ideallerini öğretecekler ve bulundukları bölgeleri bayındır hale getireceklerdir. Tabii kadim kültürle yetişmiş halk da Eğitimli Gençler’e yeni şeyleri öğretmekten geri durmayacaktır…
Bizzat kendisi de Eğitimli Gençler arasında bulunan ve Çin’in farklı kırsal bölgelerinde görev alan A Cheng, Üç Kral isimli kitabında birinci elden tanıklıklarını üç olağanüstü öyküyle aktarıyor. Çağdaş ile gelenekselin, mistik ile bilimselin, hayal ile rasyonelin bir araya geldiğinde yaratacağı kamaşmayı tüm çıplaklığıyla yazıya dökerken, Çinli yazarların ona neden “usta” dediklerini gözler önüne seriyor.
“Hiçbir eserim A Cheng’in ‘Satranç Kralı’ adlı öyküsüyle kıyaslanamaz bile.”
Mo Yan