“Nihat Özdal’ın Umami’deki şiirleri, bir harmanlama: Şair, şiirin dilsel olanaklarının ayırdında, kendini yemek, mutfak, toprak kültürleriyle harmanlayarak okuyucuya sunuyor. Umami gibi bir tadın peşinde- keskin tatlardan ayrı: ne acı ne tatlı ne de ekşi. Yüzeylerde dolaşarak bilineni çarpıcı yapmayı, kişisel kendi olma tarihini paylaşmayı, dünya ve coğrafyanın dildeki tadını ve dilin umami tadını harmanlıyor. Şiir, derinlere dalma olanakları sağladığı gibi yüzeyde dolaşmayı renklendirme olanakları da sağlar. Dil ve damak denli gözü de düşünmüş Özdal; okuyucuyu kendi kişisel yolculuğunda hırpalamadan sarsmak için. Okuy
“Nihat Özdal’ın Umami’deki şiirleri, bir harmanlama: Şair, şiirin dilsel olanaklarının ayırdında, kendini yemek, mutfak, toprak kültürleriyle harmanlayarak okuyucuya sunuyor. Umami gibi bir tadın peşinde- keskin tatlardan ayrı: ne acı ne tatlı ne de ekşi. Yüzeylerde dolaşarak bilineni çarpıcı yapmayı, kişisel kendi olma tarihini paylaşmayı, dünya ve coğrafyanın dildeki tadını ve dilin umami tadını harmanlıyor. Şiir, derinlere dalma olanakları sağladığı gibi yüzeyde dolaşmayı renklendirme olanakları da sağlar. Dil ve damak denli gözü de düşünmüş Özdal; okuyucuyu kendi kişisel yolculuğunda hırpalamadan sarsmak için. Okuyucuyu renklerle, ince ince sarsma denemesi her şiir. Beklenmedik anlarda sarsıyor okuyucuyu. Okuyucu da harmanlanıyor şiire; okuyucunun beklediği sorulara beklenmedik yanıtlar vererek.”