Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri, III. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve hakkında çok az şey bilinen Antik Yunan felsefe tarihçisi ve biyografi yazarı Diogenes Laertios'un en önemli yapıtıdır. Diogenes Laertios 10 kitaptan oluşan bu yapıtında Yedi Bilge'den Epikuros'a kadar 84 düşünürün yaşamı, yapıtları, doktrinleri ve felsefe okullarıyla ilgili engin bilgiler sunar; yapıtları günümüze ulaşamamış kimi filozofların düşüncelerinden, şiirlerinden, sözlerinden ve mektuplarından alıntılar yapar, birçok ilozofa duyduğu hayranlığı da dile getirir. Yapıtın son kitabı olan 10. kitabın tümüyle Epikuros'a ayrılmış olması, Diogenes Laertios'un Epikuros Okulu'ndan olduğu izlenimini uyandırmışsa da bu konuda kesin bir kanıt yoktur. Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri düşünce dünyasının "antik" tarihini güçlü bir biçimde aydınlatıyor.ÖnsözOn kitaplık Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri adlı yapıt başlangıcından İS III. yüzyıla Felsefe dünyasını bize tanıtan en kapsamlı, en temel kaynak...Diogenes Laertios´un bir Epikourosçu olduğu iddia edilirse de hiçbir okula bağlı olmadığı yollu görüşler daha inandırıcı. Ne ki yapıtın genel özellikleri Aristotelesçilerden de izler taşımakta. Bilgeleri, filozofları tanıyor, İonya felsefecileri ile İtalya felsefecilerini birbirinden ayırıyor, felsefe okullarının kurucularını, hocalarını, öğrencilerini, felsefe akımlarını, bu akımların gelişme biçimini tanıtıyor. Bir filozofu ele aldığında onun soyunu, nereli olduğunu, kişilik özelliklerini, belli bir düzen içinde yapıtlarını, olgunluk dönemini, görüşlerini, ölüm biçimini, hakkında anlatılan anekdotları, varsa vasiyetini ve mektuplarını bize bildiriyor, ayrıca o filozof hakkında kendisi bir şiir yazıyor. Aynı adı taşıyan başka kimseler varsa onları da ekliyor. Diogenes Laertios yapıtında bir yargıç tavrı takınmıyor, eleştiri iddiasında da değil, tam bir araştırmacı: filozof-filolog özellikleri taşıyan bir araştırmacı...TadımlıkPeisistratos'tan Solon'a 53. "Yunanlar içinde tiranlığa soyunan bir tek ben değilim, Kodrosoğullarının soyundan geldiğime göre, tiranlığın yabancısı da değilim. Çünkü ben Atinalıların yeminler ederek Kodros'a ve onun soyuna bıraktıkları, sonra da geri aldıkları şeye el koydum. Bundan öte ne tanrılara ne de insanlara karşı bir kusurum var; hatta bıraktım, Atinalılara koyduğun yasalar doğrultusunda yönetilsinler. Kesinlikle demokrasiden daha iyi yönetiliyorlar: çünkü hiç kimsenin çizgiyi aşmasına izin vermiyorum; ben bile tiran olduğum halde gereğinden fazla saygınlık ve onur peşinde değilim: eski krallara tanınan ayrıcalıklar ne kadarsa, bana da o kadar. Her Atinalı kendi malının onda birini devlet adına kesilecek kurbanlar, başka toplumsal etkinlikler ve olası bir savaş için getirip bırakıyor. 54. "Tasarılarımı ele verdiğin için sana kızmıyorum. Çünkü bana karşı düşmanlığından değil, kente karşı sevginden ele verdin; bir de benim nasıl bir yönetim biçimi getireceğimi bilmediğinden. Bilseydin, belki de kurduğum düzene katlanır, sürgüne gitmezdin. Öyleyse yurduna dön, yemin etmiyorum, ama gene de Solon'un Peisistratos'tan bir hainlik görmeyeceğine inan! Şunu bil ki, başka hiçbir düşmanım benden böyle bir şey görmedi. Eğer benim dostlarımdan biri olmaya tenezzül edersen, en başta gelenler arasında yer alacaksın; çünkü sende aldatıcı ya da güvenilmez bir yan görmüyorum; eğer Atina'dan başka bir yerde yaşamak istiyorsan, bunun kararını sen vereceksin. Ama bizim yüzümüzden yurdundan yoksun kalmış olmayacaksın." 55. Peisistratos bunları yazdı. Solon da insan ömrünün sınırını yetmiş yaş olarak belirler. Görünüşe bakılırsa, çok güzel yasalar çıkarmıştır: ana babasına bakmayan, kimi yurttaşlık haklarından yoksun kalsın; baba mirasını saçıp savuran da öyle. İsteyen herkes aylak gezen insana yaşayışı hakkında, hesap vermek üzere dava açsın. Lysias Nikidas'a Karşı adlı söylevinde bu yasayı Drakon'un çıkardığını, Solon'un da bedenlerini pazarlayanların konuşma kürsüsüne alınmamalarına ilişkin yasayı çıkardığını söyler. Solon yarışmalarda birinci gelen atletlerin ödüllerine kısıtlama getirmiştir: Olimpiyat birincileri için beş yüz drakhme, İsthmos birincileri için yüz drakhme, öteki yarışmalarda da benzer şekilde. Çünkü bunların ödüllerini yükseltmek aptallıktır, bir tek savaşta ölenlerin ödüllerini yüksek tutmalı: bunların çocukları devlet adına yetiştirilmeli ve eğitilmelidir.