Aydınlanma Devrimi, zihinsel düşüncenin bireysel gelişimini sağlamış, kişinin kendine özgü ve akla uygun yargılar vermeyi sağlayan bir yeteneğinin gelişmesine neden olmuştur. Bireyin kendi düşünce özgürlüğünü mantıklı ifadelerle yayabilmesini sağlayarak insan kişiliğinin, kendi ahlaki uyumluluğu ile bağdaştığını ortaya koymuştur. Bu ahlaki uyumluluk kişiye toplum içindeki yaşam kurallarının uygulanmasında ve sağduyulu ilkeler altında zihinsel yetenekle fikirlerin oluşmasındaki güveni vermiş, böylelikle kişinin kendi amaçlarını ahlaki açıdan değerlendirilebilmesini sağlamıştır.
Kişiyi insan yapan, onur sahibi
Aydınlanma Devrimi, zihinsel düşüncenin bireysel gelişimini sağlamış, kişinin kendine özgü ve akla uygun yargılar vermeyi sağlayan bir yeteneğinin gelişmesine neden olmuştur. Bireyin kendi düşünce özgürlüğünü mantıklı ifadelerle yayabilmesini sağlayarak insan kişiliğinin, kendi ahlaki uyumluluğu ile bağdaştığını ortaya koymuştur. Bu ahlaki uyumluluk kişiye toplum içindeki yaşam kurallarının uygulanmasında ve sağduyulu ilkeler altında zihinsel yetenekle fikirlerin oluşmasındaki güveni vermiş, böylelikle kişinin kendi amaçlarını ahlaki açıdan değerlendirilebilmesini sağlamıştır.
Kişiyi insan yapan, onur sahibi kılan toplum etiğine bağlayan, fertler arasındaki diyaloğun uyumlu olmasıdır. Bilinçli bir karakterin uygulamaları çağdaş düşüncelerin toplumdaki kurallarını saydamlaştırır, birlikteliği pekiştirir, değer yargılarını belirginleştirir ve uyumluluğu sağlar.
Prof. Dr. Cihat Karaali, toplumsal yaşamda gereksinim duyulan temel öğenin “uyumluluk” olduğunu belirtiyor, bireyin gelişimi için altın değerinde öğütler sunuyor.