İngiliz romancı Richard Llewellyn’in başyapıtı Vadim O Kadar Yeşildi ki, 20. yüzyılın başlarında Galler bölgesindeki bir madenci ailesinin yaşadıklarını tarihsel bir bakış açısıyla anlatır.
İlk başta Morgan ailesinin en küçük üyesi Huw’un gözünden, madende çalışan, şarkı söyleyen, mutlu ve tok işçilerin anlatıldığı masalsı bir hikâyedir bu. Sonrasında, kapitalizmin yok ettiği neşe ve ışığın, hiçleşen emeğin, katledilen doğanın ve değişen toplumsal yapının destansı romanı haline gelir.
Huw, Angharad, Bronwen, Dai Bando, Cyfartha, Bay Gruffyyd, Owen, Davy, Marged, Gwilym, Beth, Ceridwen gibi okurda iz bırakacak kişiler bir yana, anlatıdaki esas karakterler vadi ve madendir.
Edebî tasvirlerle geçiştirilmeyip insan hayatı
İngiliz romancı Richard Llewellyn’in başyapıtı Vadim O Kadar Yeşildi ki, 20. yüzyılın başlarında Galler bölgesindeki bir madenci ailesinin yaşadıklarını tarihsel bir bakış açısıyla anlatır.
İlk başta Morgan ailesinin en küçük üyesi Huw’un gözünden, madende çalışan, şarkı söyleyen, mutlu ve tok işçilerin anlatıldığı masalsı bir hikâyedir bu. Sonrasında, kapitalizmin yok ettiği neşe ve ışığın, hiçleşen emeğin, katledilen doğanın ve değişen toplumsal yapının destansı romanı haline gelir.
Huw, Angharad, Bronwen, Dai Bando, Cyfartha, Bay Gruffyyd, Owen, Davy, Marged, Gwilym, Beth, Ceridwen gibi okurda iz bırakacak kişiler bir yana, anlatıdaki esas karakterler vadi ve madendir.
Edebî tasvirlerle geçiştirilmeyip insan hayatına yön veren, insanla birlikte değişen birer güç olarak resmedilen bu ana karakterler üzerinden, masumiyetin ve dayanışmanın yeşilinin, cürufun açgözlü, vahşi siyahına bulanışını izleriz. Heyecan verici olduğu kadar şiirsel bir dilin de içine çekildiğimizin ve unutamayacağımız bir kitaba dokunduğumuzun her an farkında olarak…
1939 yılında yayımlanan, 1940 yılında uzun seneler kalacağı “çok satanlar listesi”ne giren, 1942’de sinemaya uyarlanan (ve beş dalda Oscar ödülü alan), yazarını ve İngiltere’nin sınırlarını çoktan aşıp dünyanın her yerinde hayran kitlesi edinen Vadim O Kadar Yeşildi ki, Gani Yener’in güzel Türkçesiyle Yordam Edebiyat’ta.