?Ben bu makam için hazırlanmadım. Şaşmış bir haldeyim. Bana dua ediniz."
Vahdeddin, Osmanlı İmparatorluğunun en zor döneminde kendisini tahtın üstünde buldu. Gariptir, Padişah olmayı hiç düşünmemişti... Düşük omuzlarına, 600 yıllık bir imparatorluğun yükü binmişti.
Gariplikler Vahdeddin'in peşini Sultan iken de bırakmadı. Tacı tahtı vardı, ordusu yoktu... Hazinesi bomboştu. Tebası perişan, açlık ve hastalıktan kırılıyordu...
Padişahlığı da garip geçti. Sonunda padişahlığı elinden alınmış, halifeliği bırakılmıştı. Bu da garip bir durumdu! Yine garip bir şekilde ülkeyi terk etti...
Evet, Vahdeddin garip bir padişahtı. Garip doğdu, garip yetişti, garip öldü, bir garip gibi kuru bir ceviz ağacının altına gömüldü.
Sultan Vahdeddin, Kurtuluş Savaşı sırasındaki izlediği tutum ve siyaseti nedeniyle Türk tarihinin en tartışmalı isimlerinden biri olmuş ve arkasında birçok soru işaretleri bırakmıştır.
Vahdeddin'in, İlk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e yazdığı mektupta neler yazıyordu?
Yoksulluğuna rağmen Vahdeddin, İtalya kralının yardımını neden reddetti?
Vahdeddin, Ahmet Emin Yalman aracılığıyla, Amerikalılar
tarafından yapılan anılarını satması teklifini neden geri çevirdi?
Musul, Kerkük ve Ortadoğu'daki aile mülklerini, yoksulluğuna rağmen niçin İngilizlere satmadı?
Vahdeddin'in tabutuna niçin haciz konuldu ve naaşı neden vefatından ancak 50 gün sonra toprağa verilebildi?
Garip Sultan Vahdeddin'in yaşam hikayesi ve merak edilen bir çok sorunun cevabı ?Vahdeddin'in Gözyaşları" nda.