Atatürk'ün manevi kızlarından Afet Uzmay, İsviçreli Tarih Profesörü Egéne Pittard'dan doktora tezi olarak "Türk Milletinin Özellikleri"ni almıştı.
* * *
Hazırlanmış tez kendisine sunulunca da, "Dur... Önce sana milletimizi anlatayım" dedi ve kullandığı kurşunkalemle şu satırları yazdı.
Şöyle diyordu:
"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahna 7 bin senelik, en aşağı bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgalarıyla sallandı; Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarınan, kasıgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."
* * *
Şu gökkubbe altında hangi kalem, hangi kafa, bir-on-yüz ciltte TÜRK'ü böyle anlatabilir?
Ne yaptıysa bu inançla başardı.
Günlerimize- geleceklere asıl mirası bu satırlardaki Türk-Türklük.