İnsanlığımı Yitirirken ve Güneş Batarken gibi romanlarıyla, son yıllarda en çok okunan Japon yazarlardan Osamu Dazai'ın Villon'un Karısı başlıklı bu öykü seçkisi, okuru onun hâkim portresinin yer yer dışına çıkan bir yazar profiliyle baş başa bırakıyor. Kadın suretlerinin zenginliğiyle karakterize olan bu seçkiye, ilk öyküden itibaren yazarın hayatına giren özel bir kadının gölgesi eşlik ediyor.
Trajedilerle bezeli hayatından ve gözünü savaşa açan Japon toplumunun ahvalinden damıttığı öykülerinde Dazai, gerek coğrafy asının klasikleşmiş sanat imgelerinden esinlenerek be
İnsanlığımı Yitirirken ve Güneş Batarken gibi romanlarıyla, son yıllarda en çok okunan Japon yazarlardan Osamu Dazai'ın Villon'un Karısı başlıklı bu öykü seçkisi, okuru onun hâkim portresinin yer yer dışına çıkan bir yazar profiliyle baş başa bırakıyor. Kadın suretlerinin zenginliğiyle karakterize olan bu seçkiye, ilk öyküden itibaren yazarın hayatına giren özel bir kadının gölgesi eşlik ediyor.
Trajedilerle bezeli hayatından ve gözünü savaşa açan Japon toplumunun ahvalinden damıttığı öykülerinde Dazai, gerek coğrafy asının klasikleşmiş sanat imgelerinden esinlenerek betimlediği manzaralar, gerekse Japon edebiyatının köklü geleneğinden beslendiği biçimsel oyunlar eşliğinde kara mizahı iyiden iyiye koyultuyor.
Hayatın her anında duyumsadığımız bir başınalığımızla bizi bir kez daha başbaşa bırakan bir yapıt...