Hastalık, rahatsız edici bir durumdur. İnsanın sağlıklıyken çok
da farkında olmadığı yaşamsal önemdeki fizyolojik ve psikolojik
süreçlerine ciddi bir darbe vurur. Özellikle de kronik hastalığı
olan biri, vücudunun sınırlarını bu hastalık yoluyla fark etmeye
başlar. Eskilerin bilgeliğine dayanan sezgiler ve öğretiler, fiziksel
rahatsızlıkları kişinin kişilik yapısıyla, psikolojik durumuyla, özellikle
de stresle ilişkilendirir. Oysa modern tıp, söz konusu zihin ve beden
olduğunda, kişinin hastalık başlamadan önceki duygusal şartlarını
veya bunların hastalığın seyrini ve nihai durumunu nasıl etkilediğini
gözden kaçırabilmektedir.
Bu kitap stresin, özellikle de çocukluk yıllarımızdan gelen ve
özbenliğimizin bir parçası zannedilebilecek kadar derin ve ustaca
yerleştirilmiş şartlanmalar sonucunda bilinçsizce yarattığımız gizli
streslerin sağlığımız üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler
önüne seriyor. Peki stres hastalığa nasıl dönüşür? Duygusal stresin
bedelleri nelerdir? Duygularımızı bastırmak bize neler kaybettirir?
İçimizdeki bastırma dinamikleri nasıl çalışır? İnsanların yaşamlarını
şartlandırma biçimleri hastalıklarına nasıl katkı sağlar? Dr. Gabor
Maté zihin ile bedenin aslında nasıl bir bütün oluşturduğunu,
hastalarının yaşamöyküleri aracılığıyla ve herkesin anlayabileceği
bilimsel veriler ışığında açıklıyor. Zihin ile bedenin etkileşimine,
yaşam boyu hastalıkta ve sağlıkta duygularla fizyolojinin ayrılmaz
bütünlüğüne dikkat çekerken, multipl skleroz, romatizma, kanser,
Alzheimer vaka analizlerinden çarpıcı örnekler sunuyor. Sağlığını
geri kazanmak ve korumak isteyen herkes için vazgeçilmez bir
okuma.