Gözleri bir bant ile bağlı, demir bir sandalyeye çırılçıplak bir şekilde zincirlenmiş olan kadın; çaresiz bir şekilde sesinin çıkabildiğince bağırıyordu.
"Lütfen yardım edin!"
Kadının sesini duyan kimse yoktu. En son nerede olduğunu, buraya nasıl geldiğini hatırlamaya çalıştı ama aklına bir şey gelmedi. Ağlıyordu. Bulunduğu yerde kimse yok gibiydi... Çırpınmasının fayda etmediğini görünce susup etrafı dinlemeye başladı. Dışarıda rüzgâr esiyordu, rüzgârın sesi ağaçlık bir yerden geliyor gibiydi... Aniden kapı açıldı ve elinde baltayla yüzü kapalı bir adam içeri girip kadına yaklaşıp baltayı havaya kaldırdı. O an kadın "Hayırrr!" diye dehşetle bağırdı...
İzi bulunamayan psikopat bir seri katil...
Genelevin sahte, kokuşmuş dünyası!
Her şeyin tersine döndüğü korkunç olaylar zinciri!
Gizemli bir şekilde öldürülüp organları alınan kadınlar...
Cinayetleri çözmeye çalışan yeni bir ekip...
Dedektif Bay Girdap'ın girdiği ölüm tuzağı!
İhanet içinde ihanet edenler...
"İntikam günü... Kadınlara karşı savaşımın günü..." diyen bir ruh hastası!
Yuvası dağılmış bir kadının son çaresi...
Acının soğuk yüzü!
Ateş çemberi!
Mafya babalarının iç hesaplaşması...
FBI iş başında!
"İhanet edeni affetme! Çünkü bir kere ihanet eden bir daha ihanet eder" sözünü kendine rehber edinmiş bir âşık!
Türkiye'de başlayıp oradan ABD'ye sıçrayan olayın en derin halkalarını Brezilya ve İtalya'da bulan Sherlock Holmes kadar zeki bir dedektif!
Tüm karanlık perdelerin ardındaki sırları gözlerinizin önüne sereceği, polisiye ve gerilimin en zirve yaptığı muhteşem bir roman!
Bu romanı okurken adeta olayları yaşıyor hissine kapılıp gerileyeceksiniz!
Dünya polisiye ve cinayet romanlarına damgasını vurmuş olan Agatha Mary Clarissa'nin romanlarıyla boy ölçüşecek bir eser...
ONLAR HAYAT KADINI DEĞİL, HAYATI ELİNDEN Ç/ALINMIŞ KADINLARIMIZ...