Türker Kılıç, bana göre bir “kozmos cerrahı” ve bu ifade herhangi bir anlamda metafor içermiyor! “Beyin” [mucizevi ama asla mucize değil!] bu dünyanın özel bir eseri ve onu üreten gerçekliğin bütün izlerini kendinde saklıyor ve sürekli yeniliyor. Yazar -bizim beyin dediğimizbu eserle öylesine hemhâl olmuş ki izleri titizce sürüyor ve karşımıza çıkan eşsiz tablonun bize nasıl bir yaşam tarzı fısıldadığını anlatıyor. Bilgi, beceri, sezgi ve bilgelik elbirliği yapmış! Sahiden önemli bir kitap
Prof. Dr. Çetin Balanuye (Ekim 2020)
Beyni düşünmek ve yazmak, beyin cerrahisi kadar zordur; o inanılmazlık, içinde kaybolma, düşünceleri bilime bağlayamama riskini taşır. Türker’in bunu yapabilme ihtimali var, başından beri beyin bilimi, b
Türker Kılıç, bana göre bir “kozmos cerrahı” ve bu ifade herhangi bir anlamda metafor içermiyor! “Beyin” [mucizevi ama asla mucize değil!] bu dünyanın özel bir eseri ve onu üreten gerçekliğin bütün izlerini kendinde saklıyor ve sürekli yeniliyor. Yazar -bizim beyin dediğimizbu eserle öylesine hemhâl olmuş ki izleri titizce sürüyor ve karşımıza çıkan eşsiz tablonun bize nasıl bir yaşam tarzı fısıldadığını anlatıyor. Bilgi, beceri, sezgi ve bilgelik elbirliği yapmış! Sahiden önemli bir kitap
Prof. Dr. Çetin Balanuye (Ekim 2020)
Beyni düşünmek ve yazmak, beyin cerrahisi kadar zordur; o inanılmazlık, içinde kaybolma, düşünceleri bilime bağlayamama riskini taşır. Türker’in bunu yapabilme ihtimali var, başından beri beyin bilimi, beyin cerrahisi ile birlikte başarıyla yürüttü.
Prof. Dr. Yücel Kanpolat (Aralık 2014)
Türker’i öğrenciliğinden beri tanırım. Çok iyi bir öğrenciydi, çok iyi bir cerrah oldu, çok iyi bir bilim insanı oldu, çok iyi bir eğitimci oldu. Bugün öğrendiklerimden anlıyorum ki iyi de bir bilim anlatıcısı da olacak. Düşünceme göre bir bilim insanı için, en önemli H-indeks’i öğrencisinin yaptıkları; Türker’in yaptıklarında benim de payım var ve bununla övünüyorum.
Prof. Dr. Tunçalp Özgen (Şubat 2019)
Bilim “bağlantısallık” kavramıyla, evrene ve doğaya ve insana yeni bir bakışla yaklaşıyor, kendi başına bir dünya olduğunu sanan insanlığın önüne de “yaşamdaşlık” kültürünü koyuyor. Yeni bilime göre, en yetkin bilgi işleme sistemi insan beyni değil yaşamın kendisi; biyolojik ve fiziksel her varlık muazzam bir bağlantısallık içinde var. Kainatın bir parçasıyız, bir ağacın ve yaprağın. Tüm toplumu ve dünyayı esir alan 5 mikron ölçeğinde bir virüs bile, insanın nereye ait olduğunu, insan – virüs arasındaki ilişkisi bilince çıkartıyor. Her gün elinde tuttuğu, iyileştirmeye ve anlamaya çalıştığı insan beyni, Prof. Dr. Türker Kılıç’ı, yeni bilimin Konnektom ve Yaşamdaşlık kavramının okyanusuna attı. Kılıç, uluslararası ve ulusal konferansları ve yazılarıyla, konunun evrensel önde gelen uzmanlarından oldu. Ve başta gençler olmak üzere hepimiz için Yaşamdaşlık’ı popüler bilim kitabına dönüştürmesi dileklerimizi sonunda gerçekleştirdi. Çok özgün ve bir ilk kitapla karşı karşıyayız. Bu sihirli kavramın, her şeyini yeniden tartıştığımız küresel düzenin insani ekonomik ve toplumsal olarak nasıl yeniden yapılanması gerektiği üzerine tartışmalara da ışık tutması dileğimizle...
Orhan Bursalı (Kasım 2020)