Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Yerli Ve Milli Sırlar

ISBN : 9786254492358
Stokta Var Stokta Var
115,00 TL
66,70 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

Yerli ve Milli Sırlar, Erken Cumhuriyet Dönemi’nden günümüze, Modern Türkiye’nin benlik ve kimlik inşasını, meşruiyet kodlarını, kültürel gerilimlerini ve tüm bunları erkeklik ve kadınlık temsilleri, halleri, ilişkileri içinde anlamlandırışını romanlar içinden okuma çabası. Bir edebiyat analizi olduğu kadar, edebiyat sosyolojisi ya da kültür sosyolojisi çalışması.

Modern Türkiye edebiyatının tekrarlayan, dönemden döneme devreden, ödünç alınan yahut yeniden çerçevelenen temalarının peşinde,
Türkiye toplumunun hesaplaşmalarıyla, büyük yarılmalarıyla ve kapanmayan yaralarıyl

Tür : Sosyoloji
Sayfa Sayısı : 209
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 3/2021
Boyut : 14.0 x 21.0
Hamur Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786254492358
Daha Fazla Alfa Yayınları
Daha Fazla Sosyoloji
Marka Adı: Alfa Yayınları
Beğen
27.11.2024 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

Yerli ve Milli Sırlar, Erken Cumhuriyet Dönemi’nden günümüze, Modern Türkiye’nin benlik ve kimlik inşasını, meşruiyet kodlarını, kültürel gerilimlerini ve tüm bunları erkeklik ve kadınlık temsilleri, halleri, ilişkileri içinde anlamlandırışını romanlar içinden okuma çabası. Bir edebiyat analizi olduğu kadar, edebiyat sosyolojisi ya da kültür sosyolojisi çalışması.

Modern Türkiye edebiyatının tekrarlayan, dönemden döneme devreden, ödünç alınan yahut yeniden çerçevelenen temalarının peşinde,
Türkiye toplumunun hesaplaşmalarıyla, büyük yarılmalarıyla ve kapanmayan yaralarıyla bir yüzleşme.

“Bu nasıl mümkün oluyor? Nasıl oluyor da hep kanayan bir yara görüyor insan Türkiye edebiyatını okudukça? Bence bunun basit ve hazmedilmesi çok zor bir yanıtı var: O büyük yüzleşme, o büyük hesaplaşma, aslında bizim kendi hesaplaşmamız. Metinlerin ortasında duran o büyük yarık, aslında bizim yaramıza dokunuyor. Yoksa nasıl edebiyatı anlardık? Nasıl edebiyatla sarsılır, onun etrafında bunca yaygara koparır, ona bunca çok anlam yüklerdik? Çünkü alt tarafı bir metin okumak değil midir yaptığımız... Bunlar büyük laflar esasen.

Belki de edebiyata çok fazla anlam yüklemek. Ama tam da bu büyük laflar, bizi edebiyatta bir sosyoloji görmeye, onda ‘milli’ kültürümüze dair bir şey görmeye doğru yönlendiriyor. Ta 1930’larda sorulmuş bir soru bu. Ama bu yazılarda değişen, soruya yanıt ararken, hep nasıl da yüksek değerlere sahip olduğumuza değil de cayır cayır kanayan yerlerimize, halen kanayan yaralarımıza, günahlarımıza ve derin suçluluk duygularımıza doğru bakmak.”

-Tülin Ural

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.