John Locke’un Yönetim Üzerine İki İnceleme adlı başyapıtı iki kitaptan oluşmaktadır. Başyapıtın ilk bölümü olan Yönetim Üzerine Birinci İnceleme Hobbes ve Filmer’in “mutlak egemen”ine bir reddiyeden oluşur ve kutsal monark ya da siyasal iktidarın kutsallığı düşüncesine kuvvetli bir darbe indirir. Birinci İnceleme siyasal iktidarın gökyüzünden yeryüzüne indirilmesi olarak da yorumlanabilir.
Eser, 17. Yüzyıl İngilteresi’nde mutlakıyetçilik düşüncesine meydan okuyarak,
John Locke’un Yönetim Üzerine İki İnceleme adlı başyapıtı iki kitaptan oluşmaktadır. Başyapıtın ilk bölümü olan Yönetim Üzerine Birinci İnceleme Hobbes ve Filmer’in “mutlak egemen”ine bir reddiyeden oluşur ve kutsal monark ya da siyasal iktidarın kutsallığı düşüncesine kuvvetli bir darbe indirir. Birinci İnceleme siyasal iktidarın gökyüzünden yeryüzüne indirilmesi olarak da yorumlanabilir.
Eser, 17. Yüzyıl İngilteresi’nde mutlakıyetçilik düşüncesine meydan okuyarak, modern demokratik düşüncenin temellerini atmıştır. Locke Birinci İnceleme’de İkinci İnceleme’de geliştireceği düşüncelerine bir temel hazırlamaktadır. Öncelikle mevcut mutlak monarşilerin neden Tanrısal kaynaklı olamayacaklarını Kutsal Kitap metinlerine dayalı olarak göstermekte ve mutlak monarşilerin Tanrısal kaynaklarını çürütmektedir. Bu amaçla mutlak monarşiyi savunmaya yönelik Eski Ahit ayetlerini doğrudan incelemekte ve mutlak monarşinin bu ayetlerde bir dayanağının bulunmadığını göstermektedir.
Locke İkinci İnceleme’ye, Birinci İnceleme’de elde edilen bulguları özetlemekle başlamaktadır. Bundan sonra Tanrısal kaynaklı olma ihtimali kalmayan yönetimin dayanaklarını aramakta ve bu yönetimin, insanlar arasında yapılacak toplum sözleşmesinden başka bir dayanağının bulunamayacağını tutarlı biçimde ortaya koymaktadır.
Kaynaklarda genellikle İkinci İnceleme’ye atıfta bulunulduğuna bakarak Birinci İnceleme’nin göreceli olarak önemsiz olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Oysa Birinci İnceleme anlaşılmaksızın Locke’un düşüncelerini bütünselliği için kavramanın olanağı yoktur. Locke bütünselliği içinde kavranmadığında kendisine ait olmayan sonuçlar üretme tehlikesi ortaya çıkmaktadır.
Yönetim Üzerine İki İnceleme, insanlık tarihinde kalıcı bir iz bırakan bir başyapıt; siyaset felsefesi ve tarihinin dönüm noktalarından birini oluşturur. Bu önemli felsefi eserin doğru anlaşılması, iki incelemenin birlikte değerlendirilmesini gerektirir. Son olarak belirtmek gerekir ki Birinci İnceleme son derece güçlü bir teokrasi eleştirisi sunmaktadır. Eserin teokratik devlet ve laiklik ilkesi ile ilgilenenlere söyleyecek çok sözü vardır.