“Prometheus miti, kendi kendisine şiddet uygulayan, kendi kendisiyle savaş halindeki günümüz performans öznesinin psikolojik aygıtının bir sahnesi olarak yeniden yorumlanabilir. Kendisini özgür zanneden performans öznesi aslında Prometheus gibi zincirlenmiştir. Sürekli büyüyen ciğeriyle beslenen kartal, performans öznesinin savaştığı alter egosudur. Böyle bakıldığında Prometheus ile kartal arasındaki ilişki bir kendilik-ilişkisi, bir kendi kendini sömürme ilişkisidir. Kendinde ağrısız olan ciğerin ağrısı ise yorgunluktur. Böylece Prometheus, kendini sömüren bir özne olarak sonsuz yorgunluğa yenik düşecektir. P
“Prometheus miti, kendi kendisine şiddet uygulayan, kendi kendisiyle savaş halindeki günümüz performans öznesinin psikolojik aygıtının bir sahnesi olarak yeniden yorumlanabilir. Kendisini özgür zanneden performans öznesi aslında Prometheus gibi zincirlenmiştir. Sürekli büyüyen ciğeriyle beslenen kartal, performans öznesinin savaştığı alter egosudur. Böyle bakıldığında Prometheus ile kartal arasındaki ilişki bir kendilik-ilişkisi, bir kendi kendini sömürme ilişkisidir. Kendinde ağrısız olan ciğerin ağrısı ise yorgunluktur. Böylece Prometheus, kendini sömüren bir özne olarak sonsuz yorgunluğa yenik düşecektir. Performans öznesi yorgunluk toplumunun kök-figürüdür.”
Yorgunluk Toplumu, günümüzün en etkili filozoflarından Byung - Chul Han’ın başyapıtıdır. Günümüzü anlamak isteyen herkese! Gözden geçirilmiş çevirisiyle...