Dünyanın en tanınmış Zen ustalarından ruhani lider, şair ve aktivist Thich Nhat Hanh Dünya’ya ve insanlığa armağan niteliğindeki Zen ve Gezegeni Kurtarma Sanatı’nda günümüzde yaşadığımız iç içe geçmiş krizleri Buddhizm’in evrensel öğretilerini temel alan berrak ve bilgece bir yaklaşımla ele alıyor.
Doğa tahribatı, iklim değişikliği, artan toplumsal ve ekonomik eşitsizlik, sömürü, adaletsizlik, teknolojinin kötüye kullanımı ve savaşların yıkıcı etkileri gibi hayatlarımızı günbegün meşgul eden sorunlara, yaşamı boyunca adandığı pratiklere dayana
Dünyanın en tanınmış Zen ustalarından ruhani lider, şair ve aktivist Thich Nhat Hanh Dünya’ya ve insanlığa armağan niteliğindeki Zen ve Gezegeni Kurtarma Sanatı’nda günümüzde yaşadığımız iç içe geçmiş krizleri Buddhizm’in evrensel öğretilerini temel alan berrak ve bilgece bir yaklaşımla ele alıyor.
Doğa tahribatı, iklim değişikliği, artan toplumsal ve ekonomik eşitsizlik, sömürü, adaletsizlik, teknolojinin kötüye kullanımı ve savaşların yıkıcı etkileri gibi hayatlarımızı günbegün meşgul eden sorunlara, yaşamı boyunca adandığı pratiklere dayanan varlıklar-arasılık, derin ekoloji, angaje eylem, topluluk oluşturma ve kolektif uyanış üzerine güçlü Zen öğretileriyle cevap veriyor.
“Thay”ın en yakın öğrencilerinden True Dedication’ın yayına hazırlayıp yorumlarla zenginleştirdiği bu kitap radikal içgörü, yaşama saygı, derin sadelik, doğru enerji, cesur diyalog, gerçek sevgi, direniş toplulukları temaları üzerinden kendimizle ve başkalarıyla uyum ve esenlik içinde yaşamanın, Dünya’mıza ve geleceğimize tek tek ve hep beraber sahip çıkmanın yollarını gösteriyor.
“Uyanışla birlikte Dünya’nın çevreden ibaret olmadığını, varlığımızın bir olduğunu gördüğümüzde varlıklar-arasılığın doğasına dokunuruz. İşte o an Dünya ile gerçek bir iletişim kurabiliriz. Hep birlikte uyanmamız gerekiyor. Birlikte uyanırsak bir şansımız olabilir. Hayatı yaşama ve geleceğimizi planlama biçimimiz bizi bu hale getirdi. Şimdi, sadece bireyler olarak değil kolektif olarak da bir çıkış yolu bulmak için derinlemesine bakmamız gerekiyor.”