“Bedenin sınırları, aklınkiler yanında ufacık kalır kuşkusuz. Akıl, bizi bedenimizin dışındaki dünyaya taşıyan, onun sınırlarını yıkıp parçalayan bir süpergüçtür. Anne Bak Ölüm Geldi’nin kahramanı Meral Demir bunu bize mükemmelen hissettiren bir örnektir. Fiziksel olarak dezavantajlı bir konumda olmasına karşın, polisiye zekâsı ve kendine özgü becerileri, meraklarıyla aklın her zaman bedene galip geldiğine dair bizlere ders verir. Üstelik Meral Demir, dışarıdan bakıldığında öylesine sıradan bir insandır ki bu yönü ve kınında duran keskin dehasıyla okuru oyunun içine çeker, hikâyesine tanık
“Bedenin sınırları, aklınkiler yanında ufacık kalır kuşkusuz. Akıl, bizi bedenimizin dışındaki dünyaya taşıyan, onun sınırlarını yıkıp parçalayan bir süpergüçtür. Anne Bak Ölüm Geldi’nin kahramanı Meral Demir bunu bize mükemmelen hissettiren bir örnektir. Fiziksel olarak dezavantajlı bir konumda olmasına karşın, polisiye zekâsı ve kendine özgü becerileri, meraklarıyla aklın her zaman bedene galip geldiğine dair bizlere ders verir. Üstelik Meral Demir, dışarıdan bakıldığında öylesine sıradan bir insandır ki bu yönü ve kınında duran keskin dehasıyla okuru oyunun içine çeker, hikâyesine tanık olan polisiye meraklısına, “Gel, bu işi birlikte çözelim,” der adeta.
Polisiye edebiyatımız arasında kendine hak edilmiş bir yer ve şöhret edinen Ayşe Erbulak’ın Anne Bak Ölüm Geldi adlı eseri, kurgusu, kendine özgü dili ve polisiye zekâsıyla yazarın Dokuz Oda Cinayetleri, Çok Şekerli Ölüm, Cinayet A.Ş ve Cinayet Sınıfı Başkanı gibi övgü ve heyecanla karşılanmış diğer yapıtlarının arasında yer almayı hak ediyor.
Erbulak bize bir kez daha, “Daha çok kadın polisiye yazarımız olmalı!” dedirmeyi başarıyor.”
Mahir Ünsal Eriş
“Kadın polisiye yazarların sayısı arttıkça, polisiye edebiyatın da sesi ve bayrağı yükselecektir.”
Buket Uzuner