Sarah Addison Allen, bırakıp gitmeyi ve özgürce yaşamayı kucaklayan lirik bir gizem anlatısı Başka Kuşlar’da hayal ve gerçek arasında, en sıra dışı şekillerde uçuşan hikâyeler olduğunu gösteriyor.
Güney Carolina’nın küçük sahil kasabası Ebegümeci Adası’nda dar bir sokakta, beş daireden oluşan, Bilgecik adında göz alıcı bir taş bina yer alır. Bina adını, insan kiracılarının yanı sıra büyülü bir gizlilik havasında yaşayan minik turkuaz rengi kuşlardan almıştır.
Zoey Hennessey, ölen annesinin Bilgecik Apartmanı’ndaki dair
Sarah Addison Allen, bırakıp gitmeyi ve özgürce yaşamayı kucaklayan lirik bir gizem anlatısı Başka Kuşlar’da hayal ve gerçek arasında, en sıra dışı şekillerde uçuşan hikâyeler olduğunu gösteriyor.
Güney Carolina’nın küçük sahil kasabası Ebegümeci Adası’nda dar bir sokakta, beş daireden oluşan, Bilgecik adında göz alıcı bir taş bina yer alır. Bina adını, insan kiracılarının yanı sıra büyülü bir gizlilik havasında yaşayan minik turkuaz rengi kuşlardan almıştır.
Zoey Hennessey, ölen annesinin Bilgecik Apartmanı’ndaki dairesini almaya geldiğinde, kaçak bir kız, keyif verici yemekleri kendisini hiç de rahatlatmayan kederli bir şef, birbirine yabancılaşmış orta yaşlı iki kız kardeş ve üç hayalet dahil olmak üzere ilginç, esrarengiz komşularıyla tanışır. Her birinin kendi hikâyesi vardır, kendi özlemleri vardır.
Zoey, çok geçmeden, burada yarım kalmış pek çok hikâye olduğunu ve çevresindeki insanların en az kendisi kadar geçmişin yanlışlarından arınmaya ihtiyaç duyduğunu keşfeder. Yollarını bulmak için birbirlerine nasıl güveneceklerini, en derin korkularıyla nasıl yüzleşeceklerini ve onları rahatsız eden şeyleri nasıl geride bırakacaklarını öğrenmek zorundadırlar.
*****
“Başka Kuşlar benzersizliğiyle beni büyüledi. Bir hayalet hikâyesi mi? Bir kız ve onun hayali güvercini hakkında bir peri masalı mı? Zor koşullarda hayatta kalmayı başarmış bir grubun karakter çalışması mı? Yılın en sevdiğim kitaplarından biri olmasının yanı sıra bunların hepsi.”
- Colleen Oakley