Jacques Pauwels, Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılıyla birlikte hararetlenen tartışmalara alışılmadık, cesur ve renkli bir “karşı tarih metni”yle katılıyor.
Birinci Dünya Savaşı, sadece emperyalist rekabetin tetiklediği ülkeler arasındaki “dikey” bir savaş mıydı, yoksa savaşa taraf olan her bir ülkede hâkim sınıflar ile halk yığınları, seçkinler ile sıradan insanlar arasında “yatay” bir savaş da yaşandı mı?
Pauwels, Büyük Sınıf Savaşı adını verdiği bu büyük çatışmanın sadece uluslar arasında değil, sınıflar arasında da cereyan ettiğini göstermek için bir adım geri çekilmeyi öneriyor ve savaşa 1789’dan günümüze kadar dünyayı şekillendiren sınıf mücadelelerinin daha geniş perspektifinden bakmaya çalışıyor.
Pauwels’in
Jacques Pauwels, Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılıyla birlikte hararetlenen tartışmalara alışılmadık, cesur ve renkli bir “karşı tarih metni”yle katılıyor.
Birinci Dünya Savaşı, sadece emperyalist rekabetin tetiklediği ülkeler arasındaki “dikey” bir savaş mıydı, yoksa savaşa taraf olan her bir ülkede hâkim sınıflar ile halk yığınları, seçkinler ile sıradan insanlar arasında “yatay” bir savaş da yaşandı mı?
Pauwels, Büyük Sınıf Savaşı adını verdiği bu büyük çatışmanın sadece uluslar arasında değil, sınıflar arasında da cereyan ettiğini göstermek için bir adım geri çekilmeyi öneriyor ve savaşa 1789’dan günümüze kadar dünyayı şekillendiren sınıf mücadelelerinin daha geniş perspektifinden bakmaya çalışıyor.
Pauwels’in 1789 Fransız Devrimi’yle başlayan demokratikleşme sürecini durdurmak ve takvimi 1789 öncesine almak için Avrupa’da aristokrasi ve burjuvaziden oluşan seçkinlerin savaşı nasıl istediklerini, kışkırttıklarını ve başlattıklarını göstererek Birinci Dünya Savaşı’nın nedenlerine dair geleneksel tarih yazımına meydan okuyan kitabı, kapsamı kadar derinliğiyle de etkileyici bir toplumsal tarih çalışması.
Büyük Sınıf Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılı vesilesiyle yayımlanan çok sayıda siyasi tarih kitabından farklı olarak, savaşı imparatorların, generallerin veya diplomatların değil, cephedeki askerlerin ve geride bıraktıkları yoksul sivillerin gözünden anlatıyor. Savaşın gerçek kahramanları ve kurbanları olan erlerin yazdığı şiirlerden, şarkılardan, mektuplardan ve anılardan yola çıkan Pauwels, sıradan insanların hayallerini ve hayal kırıklıklarını, savaşı nasıl tecrübe ettiklerini, onları ölmeye ve öldürmeye sürükleyen nedenleri, dönemin siyasi, iktisadi ve kültürel iklimiyle harmanlayarak okura sunuyor.
Büyük Sınıf Savaşı, sadece insanlık tarihinin bu ilk küresel çatışmasını değil, giderek daha fazla Birinci Dünya Savaşı öncesiyle kıyaslanan günümüzü anlamak için de ufuk açıcı bir eser…