Diyanet İşleri Başkanlığı, basına yansıyanın çok ötesinde yayımladığı binlerce fetvayla bir “fetva kurumu” ve “şeriat bakanlığı” olarak öne çıkarılmıştır.
Dahası Diyanet yeni bir devlet tasarımında konumlandırılmış, belli bir dini görüşe dayalı şeriat devletinin ideolojik kurumuna dönüştürülmüştür.
Fetvaları incelerken Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni ders kitaplarındaki ifadelerle benzerlik dikkatimi çekti. Anlaşılıyor ki fetvaları yazanların aynı zamanda ders kitaplarına da ilgileri var.
Dolayısıyla eğitimden diyanete, devletin ve toplumun milli birliği bozucu yönde dönüştürülmesiyle karşı karşıyayız.
Bu çalışmamda Atatürk’ten bugüne Diyanet’in dönüşümünü ele aldım. Milli devlete, laikliğe, insan onuruna, kad
Diyanet İşleri Başkanlığı, basına yansıyanın çok ötesinde yayımladığı binlerce fetvayla bir “fetva kurumu” ve “şeriat bakanlığı” olarak öne çıkarılmıştır.
Dahası Diyanet yeni bir devlet tasarımında konumlandırılmış, belli bir dini görüşe dayalı şeriat devletinin ideolojik kurumuna dönüştürülmüştür.
Fetvaları incelerken Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni ders kitaplarındaki ifadelerle benzerlik dikkatimi çekti. Anlaşılıyor ki fetvaları yazanların aynı zamanda ders kitaplarına da ilgileri var.
Dolayısıyla eğitimden diyanete, devletin ve toplumun milli birliği bozucu yönde dönüştürülmesiyle karşı karşıyayız.
Bu çalışmamda Atatürk’ten bugüne Diyanet’in dönüşümünü ele aldım. Milli devlete, laikliğe, insan onuruna, kadının özgürlüğüne, toplumsal huzura aykırı yorumları Diyanet’in fetvaları üzerinden inceledim. Fetvaların hukukumuza aykırılığını yasalarımızın ilgili maddeleriyle karşılaştırarak gösterdim.
Kitabın bağımsız, çağdaş, kadının değer gördüğü bir devlet ve toplum olarak yaşamamızda değerlendirilmesi umuduyla…