Soyadı “normal” olan biri ne kadar “acayip” olabilir ki?
Dünya çocuklarının yere göğe sığdıramadığı “Yamuk Okul”un yaratıcısı Louis Sachar'ın küçük okurları maceradan maceraya koşturduğu ünlü serisi “Marvin Redpost” bu kez arkadaş canlısı bir hikâyeyle yoluna devam ediyor.
Onlarca dilde yayımlanan serinin Türkçedeki yeni kitabı Uçan Doğum Günü Pastası; kızıl saçlı, cin bakışlı Marvin'i normallik ve acayiplik kavramları hakkında düşündürüyor.
Birine
Soyadı “normal” olan biri ne kadar “acayip” olabilir ki?
Dünya çocuklarının yere göğe sığdıramadığı “Yamuk Okul”un yaratıcısı Louis Sachar'ın küçük okurları maceradan maceraya koşturduğu ünlü serisi “Marvin Redpost” bu kez arkadaş canlısı bir hikâyeyle yoluna devam ediyor.
Onlarca dilde yayımlanan serinin Türkçedeki yeni kitabı Uçan Doğum Günü Pastası; kızıl saçlı, cin bakışlı Marvin'i normallik ve acayiplik kavramları hakkında düşündürüyor.
Birine karşı önyargılı davranmadan önce onu daha yakından tanımanın ve anlamaya çalışmanın önemine değinen kitap, “başka yere taşınıp yeni bir okula gitme” olasılığı üstüne çocukları empati kurmaya çağırıyor.
Yoksa siz hâlâ Joe Normal'le tanışmadınız mı? Hani Marvin'lerin okuluna gelen şu yeni çocuk! Bugünlerde tüm okul ondan bahsediyor. Yok fil sözcüğünü unutmuş, yok duvar voleybolu oynamayı bilmiyormuş... Dışarıdan gayet normal bir üçüncü sınıf öğrencisi gibi görünse de, Joe'nun tuhaf huyları herkesi huylandırmaya yetiyor. En çok da Marvin'i! Gerçi onun duyguları arkadaşlarınınkinden biraz farklı: Diğerlerinin aksine o Joe'nun acayipliklerinde bir haklılık payı arıyor sanki. Ne de olsa yeni biri olmak zor. İyi ama eğer Joe'ya nazik davranırsa öteki çocukların, hele ki Nick ve Stuart'ın bu duruma tepkileri ne olacak? Ya yeni bir arkadaş edineyim derken eskilerini kaybederse? Marvin'in işi zor. Bakalım, nasıl bir çözüm bulacak? Belki de biraz “Vızılbalık” oynarsa aklına iyi bir fikir gelir. Ne dersiniz?
Farklılıkları nedeniyle ötekileştirilen yahut akran zorbalığına uğrayan çocukların yaşadığı zorlukları duyarlılıkla ele alan Uçan Doğum Günü Pastası, farklılıklarımızın bizi biz yaptığını hatırlatıyor ve “Eğer herkes aynı olsaydı hayat çok sıkıcı olurdu,” görüşünü destekliyor.
Karşımızdakini olduğu gibi kabullenmenin ve sevmenin iyileştiriciliğine vurgu yapan kitap, dostlarla çepeçevre bir yaşamın hayatı çok daha renkli kılacağını gösteriyor.