Ralli denince akla hız gelse de, Pekin-Paris Rallisi otomobil tutkunları için bambaşka bir macera. İlk olarak 1907’de düzenlenen ve 2024’te sekizinci kez gerçekleştirilen bu efsanevi yarış, Türkiye’nin de dahil olduğu dokuz ülkeyi aşarak toplam 14.500 kilometrelik zorlu bir parkurda ilerledi. Modelleri 1914 ile 1975 arasında değişen 110 otomobil, kimi toprak kimi asfalt yollarda, uçsuz bucaksız arazilerde ve şehirlerin kalbinde mücadele etti. Elbette yolda kalanlar da oldu!
Bu kitap, daha önce tek başına beş kıtayı yedi iklimi arabasıyla aşan Ali Eriç’in kaleminden, bu kez oğlu Alican Eriç’le birlikte tamamıyla T&uu
Ralli denince akla hız gelse de, Pekin-Paris Rallisi otomobil tutkunları için bambaşka bir macera. İlk olarak 1907’de düzenlenen ve 2024’te sekizinci kez gerçekleştirilen bu efsanevi yarış, Türkiye’nin de dahil olduğu dokuz ülkeyi aşarak toplam 14.500 kilometrelik zorlu bir parkurda ilerledi. Modelleri 1914 ile 1975 arasında değişen 110 otomobil, kimi toprak kimi asfalt yollarda, uçsuz bucaksız arazilerde ve şehirlerin kalbinde mücadele etti. Elbette yolda kalanlar da oldu!
Bu kitap, daha önce tek başına beş kıtayı yedi iklimi arabasıyla aşan Ali Eriç’in kaleminden, bu kez oğlu Alican Eriç’le birlikte tamamıyla Türk tasarımı ve üretimi 1973 model Anadol STC-16’yla katıldıkları bu çılgın yarışın hikâyesini anlatıyor. Japonya’dan ABD’ye, Şili’den Türkiye’ye birçok ülkenin otomobil tutkunlarının yer aldığı bu macera; toz toprak ve kir pasa, yorgunluk ve uykusuzluğa rağmen, azim ve kararlılıkla, heyecan ve tutkuyla, büyük bir keyif ve neşe içinde yaşandı.
STC-16’nın dört tekeri üzerinde, doğru rotayı doğru hızda tutturup en az ceza puanıyla finişe varma hedefiyle ilerleyen bu yolculukta, Ali Eriç’in samimi ve sürükleyici anlatımı eşliğinde sayfaları çevirmeye başlayabilirsiniz…