Işık söndü, nefes kesildi, ateş büyüdü, su bulandı. Gerçek, zincirini koparıp bir boyut daha kazandı. Herkes kapan oldu, her yer kapı. Geçmiş, zehir gibi yayıldı dehlizlerine zihnin. Sonra bir sır, sonra bir düğüm, sonra bir tuzak.
Tuzak Kapı, on yıl önce çıkan bir yangının gerçek sebebini, okuru karanlık labirentlere sokarak anlatıyor. Dreda Say Mitchell, içine düşenin kurtulmak istemeyeceği bir ağ misali ördüğü kurgusuyla yeni eserlerini bekleyeceğiniz yazarlardan olmaya en yakın aday.
“Ölü
Işık söndü, nefes kesildi, ateş büyüdü, su bulandı. Gerçek, zincirini koparıp bir boyut daha kazandı. Herkes kapan oldu, her yer kapı. Geçmiş, zehir gibi yayıldı dehlizlerine zihnin. Sonra bir sır, sonra bir düğüm, sonra bir tuzak.
Tuzak Kapı, on yıl önce çıkan bir yangının gerçek sebebini, okuru karanlık labirentlere sokarak anlatıyor. Dreda Say Mitchell, içine düşenin kurtulmak istemeyeceği bir ağ misali ördüğü kurgusuyla yeni eserlerini bekleyeceğiniz yazarlardan olmaya en yakın aday.
“Ölü atölye kızları mı ağlıyordu şimdi? Bunu hayal ediyorum. Veya rüya görüyorum. Bu tarafla akıl sağlığının öte tarafı arasında ince bir çizgi var. Ben o çizgiyi geçtim. Yıllar içinde çok fazla kötü şey oldu. Çok fazla stres, çok fazla gerginlik, çok fazla suçluluk duygusu ve çok fazla acı. Her şeyin çok fazlası. Katlanabileceğimden daha fazlası. Farkına varmadan o çizgiyi aştım. Veya belki de her şeyin gerçek olmadığı hâlde gerçekleştiği yerdeyim.”