Sosyoloji, psikoloji ve antropoloji gibi sosyal bilim dallarında ufuk açıcı katkılar yapmasının yanı sıra felsefe alanında da çağının önde gelen isimlerinden kabul edilen George Herbert Mead’in (1863-1931) çalışmaları günümüzde de önemli bir başvuru kaynağı olma özelliğini koruyor.
Mead bizlere insan davranışının nedenlerini içsel süreçlere indirgeyen psikolojizmle söz konusu davranışların içselleştirilmiş değer ve normlara yönelik bir uyma eğilimi sonucunda ortaya çıktığını ileri süren sosyolojizm arasında denge sağlayan bir sentez sunar. Benliğin doğuştan gelmediğini, toplumsal deneyimlerle geliştiğini, bu deneyim süre&cc
Sosyoloji, psikoloji ve antropoloji gibi sosyal bilim dallarında ufuk açıcı katkılar yapmasının yanı sıra felsefe alanında da çağının önde gelen isimlerinden kabul edilen George Herbert Mead’in (1863-1931) çalışmaları günümüzde de önemli bir başvuru kaynağı olma özelliğini koruyor.
Mead bizlere insan davranışının nedenlerini içsel süreçlere indirgeyen psikolojizmle söz konusu davranışların içselleştirilmiş değer ve normlara yönelik bir uyma eğilimi sonucunda ortaya çıktığını ileri süren sosyolojizm arasında denge sağlayan bir sentez sunar. Benliğin doğuştan gelmediğini, toplumsal deneyimlerle geliştiğini, bu deneyim süreçlerinde sembollerin kullanılmasıyla oluşturulan etkileşim sayesinde hem kendimizi başkalarının bizi görebildiği gibi görebildiğimizi, hem de kendimizi onların yerine koyarak davranışlarının gerisindeki nedenleri anlamaya yönelik tahminler yapabildiğimizi anlatır bizlere.
Mead’in “Zihin Benlik ve Toplum” başlıklı bu kitabı 1927-28 yıllarında Chicago Üniversitesi’nde vermiş olduğu sosyal psikoloji derslerinin notlarından oluşmuş ve 1934 yılında aynı başlıkla basılmasından bu yana sosyal bilimler ve felsefenin mihenk taşlarından biri olarak kabul edilmiştir.